Mehmet Nazmi Ercan: “Birlik olursak üretimde de söz sahibi oluruz”
Gaziantep merkezli Ercan Oyuncak, Türkiye oyuncak sektörünün köklü toptancı firmalarından biri olarak 50 yılı aşkın bir süredir faaliyetlerini sürdürüyor. 1970’li yıllarda küçük bir aile işletmesi olarak başlayan serüven, bugün geniş bir ürün yelpazesiyle perakende ve toptan müşterilere ulaşan, sektörün öncü isimlerinden biri haline geldi. Firmanın kurucusu Mehmet Nazmi Ercan, ticaretteki dürüstlük ilkesini temel alarak, sektöre hem tecrübeleriyle hem de vizyoner önerileriyle katkı sunmaya devam ediyor. Son olarak 4–7 Nisan 2025 tarihleri arasında Antalya Royal Seginus Otel’de düzenlenen 1. Oy Fest Oyuncak ve Çocuk Gereçleri Fuarı’nda yer alan Ercan, bu fuarda da gözlemlerini ve tavsiyelerini sektör temsilcileriyle paylaştı. Organizasyonu oldukça başarılı bulan Ercan, oyuncak sanayimizin geldiği noktadan memnun olduğunu, ancak asıl atılımın yerli üretime odaklanılarak yapılabileceğini vurguladı.
“Antalya’da Vardem Oyuncak’ı görmek heyecan vericiydi”
Fuarın güçlü katılımına dikkat çeken Ercan, “Dışarıdan saydığım kadarıyla 67 firma vardı, bunların çoğu imalatçı. Özellikle Antalya fuarlarında Vardem Oyuncak’ı görmek benim için sürpriz oldu,” ifadelerini kullandı. Her ne kadar Vardem Oyuncak daha önce de Antalya’daki etkinliklere katılmış olsa da, Ercan’ın bu gözlemi firmanın sektördeki yaygınlığının ve üretim gücünün dikkat çekici olduğunu gösteriyor. Ercan’a göre fuarların sadece ticaret değil, aynı zamanda bağlantı kurma ve sektörel gelişimi değerlendirme alanları olduğunu unutmamak gerekiyor. “Ticaretin şekli değişti; artık hem ziyaret hem alışveriş bir arada yürüyor,” diyerek fuarların çok yönlü önemine işaret ediyor.
“Sıçrama, ancak yerli üretimle mümkün”
Nazmi Ercan’ın en çok üzerinde durduğu konuların başında kritik parçalarda yerli üretime geçilmesi geliyor. “Her fuarda görüyorum ki oyuncak sanayimiz gelişiyor, kendini aşıyor. Ama gerçek bir ‘number one’ olmak istiyorsak, bazı parçaları artık kendimiz üretmeliyiz,” diyen Ercan, halen ithal edilmek zorunda kalınan açılır-kapanır bebek gözleri, araç motorları ve lastikler gibi parçaların üretiminin Türkiye’de gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu parçaların yurt içinde üretilmesi hem üretim maliyetlerini düşürecek hem de ihracat kapasitesini artırarak Türkiye’yi global oyuncular arasında daha güçlü bir yere taşıyacaktır.
“Kooperatifleşme olmazsa üretici yalnız kalıyor”
Nazmi Ercan, sektörel birlikteliğin güçlenmesi için kooperatifleşmenin önemini vurguluyor. Geçmişte faaliyet gösteren Güneydoğu Satış Kooperatifi’ni örnek göstererek, bu yapının hem üreticiye yüksek kazanç hem de halka uygun fiyat sunduğunu anlatıyor. “Bugün o yapı yok. Üretici yalnız kaldı. Aynı durum oyuncak sektöründe de geçerli. Eğer birleşirsek, dernekleşir, kooperatifleşirsek oyuncak sektörümüz çok daha güçlü hale gelir,” diyor.
“Üç defa sıfırdan başladım ama hiç yılmadım”
Ercan’ın kariyeri yalnızca ticari değil, aynı zamanda kişisel bir mücadele hikâyesi de barındırıyor. 1955 yılında babasıyla birlikte kurduğu firmayı bugün çocuklarıyla birlikte yöneten Ercan, yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: “Üç defa sıfıra düştüm ama hiçbir zaman piyasadaki kredimizi zedelemedik. Daima Nazmi Ercan olarak kalmaya gayret ettik.” Sektörde yarım asrı geride bırakırken, güven ve istikrar ilkesinden asla ödün vermediklerini belirtiyor.
“Bu sektörde bereket çocukların duasından geliyor”
Sözlerinin sonunda oyuncak sektörünün samimiyetine ve içtenliğine vurgu yapan Ercan, oyuncak dünyasının diğer sektörlerden farklı olarak manevi bir değer taşıdığına dikkat çekiyor: “Üreticimiz dürüst, ithalatçımız dürüst, toptancımız ve perakendecimiz dürüst. Oyuncak sektöründe bir başka bereket var. Belki çok zengin olamazsınız ama o çocukların duası işinizi hep yürütür.” Bu sözleriyle hem mesleki tevazuya hem de meslek ahlakına örnek olan Ercan, genç girişimcilere ilham verecek bir duruş sergiliyor.